Kadın öğretmenleri yakından ilgilendiren ve kadın öğretmenlerin iş ve aile hayatının uyumlu olmasını aynı zamanda ailenin güçlendirilmesini sağlamak üzere Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin hazırlamış olduğu rapor yayınlandı.
Eğitim – Bir – Sen ve Memur – Sen Genel Başkanı Ali Yalçın tarafından sunularak kamuoyu ile paylaşılan ve bir dizi önerileri içeren raporda çocukların kreş imkanlarının yaygınlaştırılması, bilişsel yeteneklerinin geliştirilmesi gibi konulara değinildi.
Eğitim – Bir – Sen ve Memur – Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın Rapor Hakkındaki Sözleri
Kadın öğretmenleri en çok zorlayan faktörlerden iş-aile uyumunun sağlanması için özellikle küçük yaş grubunda çocukları olan kadın öğretmenler için kreş, daha büyük yaş grubunda olan ve tam gün eğitim veren bir okula gitmeyen çocuklar içinse etüt imkânları yaygınlaştırılmalıdır. Kreş imkânlarının yaygınlaştırılması, aynı zamanda ailenin güçlendirilmesini sağlayacak, çocukların bilişsel ve sosyal gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek ve sosyal eşitsizliklerle mücadeleye katkıda bulunacaktır.
Kadın öğretmenlerin doğum sonrasında kullandıkları raporların azaltılması için ücretli doğum izni süreleri uzatılmalı ve çoğu öğretmenin tam zamanlı çalışmaması nedeniyle süt izninin kullanımı açısından yaşanan aksaklıklar giderilmelidir. Bu bakımdan, ücretli izin sürelerinin yeniden düzenlenmesi ve emzirme izninin kullanımıyla ilgili şartların iyileştirilmesi sağlanmalıdır.
Aktif çalışma hayatına ara vererek erken çocukluk dönemindeki bakım sorumluluklarını yerine getirmek isteyen kadın öğretmenler için doğum sonrası ücretsiz izin süresi 3 yıla çıkarılmalıdır. Kadın öğretmenleri ve yöneticileri zorlayan temel faktörlerden bir diğeri olan öğrenci disiplin sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak üzere söz konusu sorunların neler olduğu, hangi tür okullarda ve hangi sosyo-ekonomik şartlarda oluştuğu, hangi öğrencilerin risk grubu içinde yer aldığı gibi hususlar kapsamlı şekilde araştırılmalıdır. Bu tür araştırmalardan elde edilecek sonuçlar, sorunun daha doğru anlaşılmasını ve çözüme giden yolda daha gerçekçi veriler elde edilmesini sağlayacak, aynı zamanda eğitim-öğretimin kalitesinin artmasına da katkı sunabilecektir. Gerek öğretmenler gerekse yöneticiler açısından zorlayıcı faktörler arasında yer alan, çeşitli evrak işleri, bilgi işlem sistemine yapılan girişler ile özellikle proje okullarında düzenli olarak yürütülen projelere ilişkin iş yükü şeklinde tanımlanan ders dışı iş yükü azaltılmalıdır.
Öğretmenlik bir kariyer mesleği hâline getirilmelidir. Yöneticilik için kadro, sorumluluk ve görevlere ilişkin net bir tanımlama yapılmalıdır. Bu bağlamda, gerek etkili bir yönetim gerekse etkili bir öğrenme ve okul atmosferi için profesyonel okul yöneticiliği yaklaşımı benimsenmelidir. Yöneticiliğin kadın öğretmenler tarafından daha fazla tercih edilmesi için yapılabilecek iyileştirici düzenlemelerden bir diğeri, yöneticilerin maaş düzeylerinin ve özlük haklarının artırılmasıdır.
Sınıf mevcudunun fazla olmasının öğretmenlerin iş yükünü artırması ve bu durumun da eğitimin kalitesi açısından olumsuz sonuçlar doğurması nedeniyle sınıf mevcudunun fazla olduğu bölgelerde ve akademisyen başarı düzeyinin düşük olduğu okullarda sınıf mevcudunun azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Okul öncesi öğretmenlerini kesintisiz ders saati nedeniyle yaşadıkları sorunların çözümü için yardımcı eleman istihdamı artırılmalıdır. Okul öncesi eğitimin fiziki kapasitesine destek olmak, verilen eğitimin kalitesini artırmak ve bu alanda görev yapan kadın-erkek tüm öğretmenlerin yıpranma düzeylerini azaltmak amacıyla öğretmen ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra yaklaşık 100 bin destek personeli istihdam edilmelidir.
EKONOMİ HABERLERİ
29 Kasım 2023EKONOMİ HABERLERİ
29 Kasım 2023EKONOMİ HABERLERİ
29 Kasım 2023EKONOMİ HABERLERİ
29 Kasım 2023İŞ İLANLARI
29 Kasım 2023GÜNDEM
29 Kasım 2023GÜNDEM
29 Kasım 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı ve üyelik sözleşmemizi inceleyebilirsiniz.