2025 Nisan Sözleşmeli Öğretmenlik Başvurusu Özel Eğitim Alanına İlişkin Duyuru

 

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları” na ilişkin 9 sayılı Kurul Kararı’nın geçici 6 ncı maddesi; “Özel eğitim alanında, öğretmen ihtiyacının karar eki çizelgede kaynak gösterilen yükseköğretim programı mezunlarınca karşılanamaması durumunda, bu alana eğitim fakültesi mezunu olup “Özel Eğitim, Görme Engellilerin Eğitimi, İşitme Engelliler Eğitimi, Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi ile Zihin/Zihinsel Engellilerin Eğitimi” tezli yüksek lisans veya doktora programları mezunları atanırlar.” şeklinde değiştirilmiş olup söz konusu değişiklik 10 Nisan 2025 tarihinde Nisan 2809 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 25.04.2025 tarihli ve 131256604 sayılı mütalaaları gereğince değişiklik öncesinde (10/04/2025) öğretmenlik alanı mezunu olup özel eğitim, görme, işitme ve zihinsel engelliler alanında tezsiz yüksek lisansı veya doktora programlarına başlamış veya bu programlardan mezun olmuş kişilerin özel eğitim alanına ikinci öncelikli olarak başvuruları kabul edilmeye devam edecektir.

 

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının ilgili yazısı için tıklayınız.

 

Detaylar için tıklayınız

“ÖĞRETMEN GÖZÜYLE” TEMALI FOTOĞRAF YARIŞMASI DÜZENLENECEK

Millî Eğitim Bakanlığınca 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla “Öğretmen Gözüyle” temalı öğretmenler arası fotoğraf yarışması düzenlenecek.

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlam ve önemine uygun olarak öğretmenlerin sanatsal etkinliklere katılımlarının teşvik edilmesi amacıyla Türkiye genelinde düzenlenecek “Öğretmen Gözüyle” temalı öğretmenler arası fotoğraf yarışması için başvurular başladı.
 
Yarışmaya katılmak isteyen öğretmenler, il millî eğitim müdürlüklerince duyurulan elektronik posta adresine 30 Ekim 2024 tarihine kadar eserlerini yükleyebilecek.
 
Yarışma sonuçları 14 Kasım’da ilan edilecek. 
 
Yarışmada değerlendirme sonucu ilk üçe giren öğretmenlere ödül olarak fotoğraf makinesi, mansiyon ödülü sahiplerine ise tablet takdim edilecek.
 
Yarışma detayları ve şartname için tıklayınız.

AMACI DIŞINDA FAALİYET GÖSTEREN KURSLAR KAPATILACAK

Resmi iznini “kişisel gelişim kursu” olarak alan ancak öğrencileri sınavlara hazırladığı tespit edilen ve böylece amacı dışında faaliyet gösteren kursların kapatılması için işlem başlatıldı.

Kurum açmak için resmi izinlerinin dışında öğrencileri liselere ve yükseköğretime geçiş sınavlarına hazırlayan içeriğe sahip eğitim faaliyeti yürüten bazı kişisel gelişim kurslarına ilişkin şikayetler alındı.
 
Bunun üzerine Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner imzasıyla 81 il Valiliğine, bu kurumlara yönelik yaptırımların yer aldığı yazı gönderildi.
 
Yazıda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, ülkedeki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devletin gözetim ve denetimi altında yürütülmesi gerektiği, resmi, özel ya da gönüllü her türlü kuruluşun eğitim faaliyetlerinin de Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabi olduğunun yer aldığı hatırlatıldı ve Bakanlığın bu faaliyetlerine ilişkin 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda yer alan ilgili hükümlere yer verildi.
 
Yazıda, kanunda açık şekilde tanımı yapılan “çeşitli kurslar”, “özel öğretim kursu” ve “sosyal etkinlik ve gelişim merkezlerinin” kurum açma izinleri doğrultusunda faaliyet göstermeleri, kursiyer kayıtlarını buna göre yapmaları gerektiğine vurgu yapıldı.
 
Bunun dışında farklı bir kurum türünde faaliyet göstermek isteyenlerin gerekli şartları yerine getirerek dönüşmeleri, aksi durumda kurum açma iznini amacı dışında kullandığı tespit edilen kurumların iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının kanun hükümleri doğrultusunda iptal edileceği hususunda gerekli bilgilendirmenin bu yıl içinde yapıldığı hatırlatıldı.
 
Çalışma ruhsatları iptal edilecek
Yazıda, “Özel öğretim kursları”, “sosyal etkinlik ve gelişim merkezleri” ile “çeşitli kurslar” kapsamında faaliyet gösteren kişisel gelişim kurslarının faaliyetleri hakkında valiliklerce gerekli denetim ve takibin hassasiyetle yapılması istendi.
 
Ayrıca yazıda, kurum açma iznini amacı dışında kullanan kurumlar hakkında 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun “Kurum açma izni verilen kurumlardan iki yıl içerisinde faaliyete başlamayan, faaliyete başladıktan sonra yönetmelikte belirtilen süreden daha fazla izinsiz ara veren veya söz konusu izni amacı dışında kullandığı tespit edilen kurumların kurum açma izni ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir.” hükmü doğrultusunda işlem yapılması istendi.
 
Öte yandan, amacı dışında faaliyet gösteren kişisel gelişim kurslarının yanı sıra amacına uygun davranmayan ve seviyesine uygun kayıt almayan sosyal etkinlik ve gelişim merkezleri ile özel öğretim kurslarının da faaliyetlerine de son verilecek.

ÖĞRETMENLER, “MAARİF KONGRESİ”NDE BULUŞACAK

24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama programları kapsamında 26-27 Kasım’da Erzurum’da toplanacak Maarif Kongresi’nde, “öğretmen gözüyle” temasıyla “oyun ve arkadaşlığın”, “ailenin” ve “sosyal sorumluluk çalışmalarının” eğitime etkisi konuları ele alınacak.

Maarif Kongresi’ne, yurt içi ve dışında görev yapan öğretmenlerce bildiri sunmaya davet edildi. Kongreye ilişkin 81 il valiliğine gönderilen resmî yazıda, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, eğitim sisteminde millî bir kimliğin oluşumuna katkı sağlamayı ve millî bilince sahip bireylerden oluşan bir toplum meydana getirmeyi, eğitimi toplumun her kesimine ulaştırmayı ve gençleri 21. yüzyılın gereksinimlerine uygun şekilde donatmayı hedeflediği vurgulandı.
 
Böylece geçmişin birikimlerine değer katarak geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek bütüncül bir sistemin tasarlandığına işaret edilen yazıda, şu bilgiler paylaşıldı:
 
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bu hedefe ulaşmak için öğretmenlerimizi eğitimin merkezine koymakta, onların toplumdaki rollerini güçlendirerek, mesleki gelişimlerini desteklemeyi ve öğretim uygulamalarını daha etkili hâle getirmeyi amaçlamaktadır. Evlatlarımızın geleceğine ışık tutan, millî bekamızın ve güçlü geleceğimizin yılmaz neferleri olan öğretmenlerimize gönülden teşekkürlerimizi iletmeye bir vesile olan Öğretmenler Günü kutlama programları çerçevesinde, ülkemizin eğitimle ilgili önemli sorunlarının ele alınacağı ve Bakanlığımız bünyesinde yurt içi ve yurt dışı teşkilatlarında görev yapan öğretmenlerimizin katılımlarıyla 26-27 Kasım 2024 tarihlerinde Erzurum’da Maarif Kongresi düzenlenmesi uygun görülmüştür.”
 
“Öğretmen gözüyle” temalı kongrede, “oyun ve arkadaşlığın eğitime etkisi”, “ailenin eğitime etkisi”, “sosyal sorumluluk çalışmalarının eğitime etkisi” konuları ele alınacak.
 
Öğretmenler, kongrede deneyimlerini aktaracak
Cumhuriyetin 101. yılında bu köklü miras üzerine inşa edilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hayata geçirildi.
 
Öğretmenler Günü kutlama programı kapsamında Maarif Kongresi düzenlenerek öğretmenlerin uygulamaya ilişkin deneyimlerinin bildiri olarak paylaşılması hedefleniyor.
 
Kongre ile öğretmenlerin saha deneyimlerinin teorik temellerle desteklenmesi ve eğitim uygulamalarında en iyi yöntemlerin paylaşılmasının sağlanarak eğitim sisteminin güçlenmesine katkıda bulunulması amaçlanıyor.
 
Maarif Kongresi’ne bildiri sunabilecek davetliler arasında Bakanlığın ilgili birimleri ve yurt içi ve yurt dışında görev yapan öğretmenler bulunuyor.
 
Kongreye bildiri sunmak isteyen öğretmenler, başvurularını, 18 Ekim’e kadar “bildiri-maarifkongresi.eba.gov.tr” internet adresinden yapabilecek.
 
Bildirilerin bir kısmı kongrede sunulurken bir kısmının ise yayımlanması hedefleniyor.
 
Kongreye ilişkin bilgilere ulaşmak için tıklayınız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ONAYLI “ÜCRETSİZ DERS KİTABI” OKUTMAYAN ÖZEL OKULLARA İNCELEME

Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne ve diğer öğretim programlarına uygun şekilde hazırlanarak dağıtılan ücretsiz ders kitaplarının özel okullarda okutulup okutulmadığı konusunda gerekli takibin yapılmasını, ders kitaplarını okutmayan özel okullar hakkında da inceleme başlatılmasını istedi.

Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden, 81 il valiliğine gönderilen yazıda Bakanlığa bağlı özel okullardaki eğitim öğretim faaliyetlerinin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylı öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri doğrultusunda yürütüldüğü hatırlatıldı.
 
Talim ve Terbiye Kurulu’nun kararı ile onaylanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne göre hazırlanan öğretim programlarının 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, 1, 5, hazırlık ve 9. sınıflarda uygulanmaya başladığı ve ders kitaplarının da Bakanlıkça hazırlandığı anımsatılan yazıda, diğer sınıf düzeylerinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nden önce uygulanan öğretim programlarına devam edildiği dile getirildi.
 
Yeni müfredatla başlayan kademelerin kitapları Bakanlıkça yazıldı
Öğretim programları doğrultusunda Bakanlıkça hazırlanan ders kitaplarının resmî okullarla birlikte özel okullara da dağıtıldığı bildirilen yazıda, “Bakanlığımızca dağıtımı yapılan ders kitapları dışında ilgili sınıf düzeylerinde Bakanlığımızca onaylanmış ders kitabı bulunmadığından, tüm okullarda ders kitabı olarak sadece Bakanlığımızca Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne uygun olarak hazırlanan ders kitapları okutulabilecektir. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde ‘Okullarda, Bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının uygulanması esastır.’ hükmü yer almaktadır.” açıklaması yer aldı.
 
Yazıda, bu kapsamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne ve diğer öğretim programlarına uygun şekilde hazırlanarak Bakanlıkça dağıtılan ders kitaplarının özel okullarda okutulup okutulmadığı konusunda gerekli takibin yapılması, ders kitaplarını okutmayan özel okullar hakkında gerekli incelemenin yapılması istendi.
 
Yeni mevzuat ile ücretsiz ders kitabı okutulması zorunlu hâle getirilmişti
Bu yılın şubat ayında hazırlanan yeni mevzuat hükmü doğrultusunda, 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren tüm özel okulların derslerde Bakanlık onaylı ücretsiz ders kitaplarını okutması zorunlu getirilmişti.
 
16 Şubat’ta Resmî Gazete’de yayımlanan “Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te yapılan değişiklikler arasında özel okullarda da “derslerde, Bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının okutulmasını sağlamak” şeklindeki düzenleme de yer almıştı.
 
Millî Eğitim Bakanlığı onaylı ders kitapları, eğitimin tüm kademelerinde devlet tarafından ücretsiz dağıtılıyor. Bu kitaplar, öğretim programlarına ve çağın gereklerine göre sürekli güncelleniyor.
 
Bu hükümle pek çok hedef amaçlanıyor. Bunlardan biri de Bakanlığın denetiminden geçmeyen kitaplar aracılığıyla yanlış ve uygun olmayan öğrenmelerin önüne geçmek. Bu kapsamda, Türkiye’de resmî ve özel okullarda, ilgili bakanlık birimlerince hazırlanan ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylanan öğretim programı uygulanırken, ders kitapları da buna uygun yazılıp yine onaya bağlı okutuluyor. Bu onay sırasında, öğrencilere ulaşan her ders kitabı, Bakanlıkça ciddi bir inceleme sürecinden geçiriliyor.
 
Bakanlığın getirdiği yeni hükmün, ortak sınavlar ve ÖSYM tarafından gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi merkezî sınavlara katılacak öğrenciler için önem taşıdığı kaydedildi. Bu sınavlarda yöneltilecek bütün sorularda Bakanlıkça hazırlanan ders kitapları kaynak olarak alınacak.
 
Özel okullara devam eden öğrencisi olan velilerin talep edilen farklı kitaplar için ekonomik yönden zorlanmamaları da hedefler arasında bulunuyor.
 
Yeni düzenlemeyle ayrıca “derslerde Bakanlık onaylı ders kitaplarının okutulmasını sağlama” konusunda, özel okulların kurucu ya da kurucu temsilcisiyle kurum müdürüne de çeşitli sorumluluk getirilmişti. Bakanlığın, 2024-2025 eğitim öğretim döneminden itibaren özel okulları okuttukları ders kitapları açısından denetime tabi tutmasına ilişkin süreç başladı. Bu kapsamda denetimlerde derslerde okutulan ders kitabının, Bakanlıkça ücretsiz dağıtılan kitaplar olup olmadığına bakılacak.
 
Cezai müeyyide uygulanabilecek
Millî Eğitim Bakanlığı, yeni düzenleme kapsamında, talep edilip edilmediğine bakmadan, tüm özel okullara öğrenci sayısı kadar ders kitabını ücretsiz gönderdi. Ücretsiz ders kitabını kullanmayan özel okullara, Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 7. maddesindeki kademeli olarak para cezasından, çalışma ruhsatının iptaline kadar giden cezai müeyyideler uygulanabilecek.

BAKAN YUSUF TEKİN, CNN TÜRK CANLI YAYININDA SORULARI YANITLADI

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN Türk’teki “Hafta Sonu” programında eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

Okullardaki temizlik personeli istihdamına ilişkin soru üzerine Tekin, bugün itibarıyla 45 bine yakın okulda kadrolu temizlik elemanının bulunduğunu söyledi.

 

Taşeron personelle sürecin yönetildiğini hatırlatan Tekin, taşeronların kadroya geçtikten sonra sorun çıktığını ve bunu çözmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birlikte toplum yararına program projesini başlattıklarını kaydetti.

 

Projenin bu yıl itibarıyla revize edildiğini, haftada 5 gün tam zamanlı çalışma yerine haftada 3 gün kısmi zamanlı çalışma esasına dayandırıldığını belirten Tekin, geçtiğimiz yıl bunun için 60 bin personel tahsis edilmesine rağmen bu yıl sayının iki katına çıkarılarak 120 bine ulaştığını anlattı.

 

Tekin, okullarda temizlikle ilgili konuyu çözmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının haftada 3 gün 120 bin personel görevlendireceğini aktararak, şöyle devam etti:

“Okulların açıldığı hafta itibarıyla bu süreç başladı fakat iş gücü uyum programı bu projeye başvuru çok sınırlı kaldı. Bu yüzden okullarımızda birkaç hafta içinde bu sorunu çözemedik. 120 bin istihdam alanı oluşturulmasına rağmen başvuru sayısı çok az oldu. Yüzde 25’i ancak doldurulabildi. Bazı illerde tamamı, bazı illerde çok azı ama toplamda yüzde 25 oldu. Bu talep eksikliğinden dolayı başlayıp devam etmeyenlerden çıkan eksikliklerden dolayı okullarımızda böyle bir sıkıntı ortaya çıktı. Saha ziyaretlerimizde okullarda sistemin aksadığını görünce Bakanımızla tekrar konuştuk. En son dün de Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Bakanımızla birlikte tekrar değerlendirdik. Pazartesi itibarıyla Çalışma Bakanlığı tam zamanlı 30 bin ilave personel istihdam hakkı sunacak. İş gücü ürün programına başvuru ve işlevselliğini test ettik, aksaklıkları hissettik, kendileri de bu konuda bize yardımcı oldular. Pazartesi itibarıyla süreci başlatacağız.”

 

Bakan Tekin, kısmi zamanlı  çalışmak isteyen kişilerin de devam edeceğini, eleman temininde güçlük çekilen bölgelerde 30 bin istihdamla sorunun çözülmüş olacağını kaydetti.

 

Okullardaki güvenlik sorunu

Okullardaki güvenlik sorunuyla ilgili soruları da yanıtlayan Tekin, okulların risk olasılığı itibarıyla analiz edildiğini, riskli bölgelerde polislerin olduğunu, okullarda güvenlik görevlisi istihdam politikaları olmadığını, okulların tamamına yakınında güvenlik kamera kayıtları bulunduğunu belirtti.

 

Tekin, okulların depreme hazır hâle getirilmesine ilişkin de mevcut dersliklerin yarısından fazlasının 2002 sonrasında inşa edildiğini ve yapılan okulların depremle ilgili tüm mevzuatlara uygun inşa edildiğini anımsattı.

 

Deprem bölgesinde de 2002 sonrasında inşa edilip yıkılan okulun yok düzeyde olduğunu kaydeden Tekin, 2002’den önce inşa edilen tüm okulların deprem analizini yaptıklarını söyledi.

 

Okullarda güçlendirme ya da yık yap yöntemiyle modern binalar inşa ettiklerini belirten Tekin, “2002 öncesinde yapılan okullarımızın deprem açısından yüzde 80’i bu anlamda gözden geçirildi.” diye konuştu.

 

“Kayıt hakkı olduğu hâlde kaydetmemek gibi seçenek yok”

Bakan Tekin, deprem bölgesindeki 11 ilin tamamında 9 bin 935 dersliğin kullanılamaz hâle geldiğini aktararak, “Bu dersliklerin yerine 19 bin 784 derslik planladık. Bunların da şu an 6 binin üzerindekiler 9 Eylül itibarıyla eğitim öğretime başlamış durumda. Büyük çoğunluğu yıl sonu itibarıyla bitmiş olacak. 2025-2026 eğitim öğretim yılı başladığında her bir ilimiz için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 6 Şubat öncesindeki derslik sayısının yüzde 10 fazlası kadar derslik hayata geçmiş olacak.” ifadelerini kullandı.

 

Okullardaki bütçeyle ilgili de konuşan Tekin, geçen yıllara oranla bütçede azalma söz konusu olmadığını söyledi.

 

Okullarda kayıt ücreti alındığına dair iddiaları da yanıtlayan Tekin, ortaöğretim kurumlarında sınavla ya da adrese dayalı öğrenci alan liselerin olduğunu, okul müdürünün “Kayıt yapmıyorum.” deme inisiyatifinin bulunmadığını kaydetti.

 

Süreçlerin elektronik ortam üzerinden yürütüldüğünü hatırlatan Tekin, “Kayıt hakkı olmayan okullarda veli bir şekilde oraya kaydettirmek istediği için farklı yöntemler deniyor olabilir. Kayıt hakkı olduğu haâlde kaydetmemek gibi seçenek yok. Okullarımızı, müdürlerimizi zan altında bırakmasınlar.” dedi.

 

3 milyonun üzerindeki öğrenci yemek hizmetinden faydalanıyor

Tekin, okul aile birliklerinin mevzuatının da kendileri tarafından kontrol edildiğini söyledi.

 

Geçen yaz devamsızlık ve başarısızlık sebebiyle sınıf tekrarı uygulaması başlattıklarını belirten Tekin, çok az sayıdaki ilde bu sebeple ders kitaplarının ulaşmadığı okullar olduğunu ve bu sorunun da bu hafta içerisinde büyük oranda çözüleceğini kaydetti.

 

Okullardaki yemek hizmetleriyle ilgili de Tekin, “18 milyon öğrenciye yemek yardımında bulunmak, yemek sunmak, biz bununla ilgili bir sürü akademik çalışma yaptırdık. Bunu mantıklı ve rasyonel bulmuyoruz ancak ihtiyaç sahibi olan öğrencilerimize bu hizmeti sunuyoruz. 3 milyonun üzerinde öğrencimiz bu hizmetten faydalanıyor.” diye konuştu.

 

Tekin, özel okullarla yaptıkları görüşmelerin ardından mevzuatta değişiklik yaptıklarını ifade ederek, okullardaki öğretmen ücretleriyle ilgili denetimler yaptıklarını söyledi. Gerekli durumlarda okullara yaptırımlar uygulayacaklarını belirten Tekin, usule aykırı işlem olması durumunda ilk olarak asgari ücretin on katı, ikincisinde yirmi katı ceza, üçüncüsünde ise tamamen kapatma cezası vereceklerini anlattı.

 

Özel okullarda ders kitaplarının fahiş fiyatlarla satılıp satılmadığına ilişkin Ticaret Bakanlığıyla ortak denetimler yaptıklarını aktaran Tekin, şu anda binin üzerinde okulun denetlendiğini ve ceza uygulamasıyla karşı karşıya bıraktıkları okullar olduğunu kaydetti.

 

Türkiye’deki Fransız okullarıyla ilgili son durumun sorulması üzerine Tekin, uluslararası sözleşme hazırlama konusunda Fransa’yla görüşmelerin devam ettiğini, bu noktada Fransa’daki büyükelçilikten, eğitim müşavirliğinden ve orada yaşayan vatandaşlardan da sözleşmeye eklenmesi gerekenlere ilişkin görüş aldıklarını dile getirdi.

 

Öğretmen atamaları

Bakan Tekin, öğretmen atamalarıyla ilgili soruya ilişkin, her yıl öğretmen ihtiyacıyla ilgili değerlendirmeler yaptıklarını anlattı.

 

Atama sonuçlarıyla ilgili Danıştay’ın kararını beklediklerini kaydeden Tekin, Danıştay’ın kararına göre, mülakat notunun yüzde 100 ya da yüzde 50’siyle atama yapacaklarını belirtti.

 

Tekin, önceki gün atama sonuçlarının E-Devlete açılmasıyla ilgili “Önceki gün, Bilgi İşlem Daire Başkanlığımızdaki bir arkadaşımız sistemin verilerini E-Devlete açmış. Bunu iyi niyetli mi yaptı, kötü niyetli mi yaptı? Onunla ilgili bir soruşturma süreci yürüteceğiz.” şeklinde konuştu. Tekin, sonuçların açılmasıyla ilgili soruşturma açtıklarını söyledi.

 

Danıştay’dan karar çıkmadığı için henüz atamaların olmadığını belirten Tekin, Danıştay’dan karar çıktığı zaman oradaki hesaplama yöntemine göre hesaplama yapacaklarını ve ekranı açacaklarını dile getirdi.

 

Atama dönemindeki mülakat süreciyle ilgili Tekin, öğretmenlik mesleğinde mülakat yapılmasını, gereken bir uygulama olarak gördüğünü ifade etti.

 

“Yaptığı şeyin hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı yok”

Tekin, Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki bir ortaokulda, yardımcısının odasının kapısını kıran okul müdürünün açığa alınmasıyla ilgili şunları kaydetti: “Bu türden hukuka, ahlaka aykırı uygulamalara şiddetle karşıyım. Öğretmen arkadaşlarımızı, idarecilerimizi, hepsini zan altında bırakıyor. Onları negatif bir imajla karşı karşıya bırakıyor. Bundan dolayı da rahatsızım açıkçası fakat bu tartışmaların iyi niyetle yürümesi açısından şunu ısrarla istiyorum: Bunu sosyal medyada paylaşıp bütün öğretmenleri, idarecileri zan altında bırakacağımıza, bu veriyi ulaştıran kişi bize ulaştırırsa, direkt hiç kimseyi zan altında bırakmadan biz gereğini yaparız. Nitekim burada da yaptık. Arkadaşımızı açığa aldık çünkü yaptığı şeyin hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı yok.”

 

Cemaatlerle protokol tartışmalarına ilişkin Bakan Tekin, dernek ya da vakıf olarak tanımlanan hukuki tüzel kişiliklerle protokol imzalanabileceğini, tanımlanmamış bir kişilikle cemaat, tarikat ya da benzeri bir isimle protokol imzalama inisiyatifinin, yetkisinin olmadığını kaydetti.

 

Heybeliada Ruhban Okulundaki ziyareti hatırlatılan Tekin, okulun açılması konusunun siyasi bir karar olduğunu ve açılması yönünde talimat gelirse nasıl açılabileceğine dair yol haritasının oluşması için bir dizi görüşme yaptıklarını söyledi.

 

Dijital bağımlılıkla ilgili bir yol haritası oluşturduklarını belirten Tekin, öncelikli konulardan birinin bağımlılık ve yasaklama olmadan nasıl doğru kullanılacağı olduğunu kaydetti.